Abstract:
Kevin Hakkında Konuşmalıyız (We Need to Talk About Kevin, Lynne Ramsay, 2011) filmi bir annenin oğlunun işlediği toplu cinayetlerin ardından olayları kendi zihinselliğinden yeniden değerlendirmesi üzerine temellenmiştir. Toplum tarafından dışlanan ve itibarını kaybeden Eva, oğlu Kevin’ın yıkıcı davranışlarında kendi annelik rolünün etkisi olup olmadığını sorgulamaya başlamıştır. Kadına verilen klasik toplumsal rollerin anlamsızlığına inanan Eva için evliliği ve hamileliği, kaybettiği özgürlüğünü hatırlatan ve onu öfkelendiren yaşamsal olgulardan daha fazlası değildir. Doğduğu ilk günden itibaren annesinin arzu nesnesi olamadığını fark eden Kevin ise Eva’nın bakış alanındaki tüm nesne ve kişileri büyük bir dikkatle takip etmekte, arzu nesnesi olabileceğini düşündüklerini ise yıkarak yok etmektedir. Kevin kendisini arzulamayan annesinin arzu nesnelerini teker teker elinden alarak Eva’yı hem cezalandırmakta hem de onu oğluna bir kez olsun bakmaya zorlamaktadır. Kevin’ın hapiste geçirdiği iki yıl boyunca oğluyla kuramadığı anne-çocuk bağını gözden geçiren Eva şeytan olarak nitelendirdiği oğlunun ‘bir bütün olma’ arzusunun farkına en sonunda varabilmiştir. Annesiyle kuramadığı ilk bağı kurmak adına karşısına çıkan her nesneyi yıkan Kevin ise hapishanede kendisinden daha güçlü ötekilerin şiddetine maruz kaldığında yasanın varlığını kabul edebilmiş, kendi korunma ihtiyacının belki de ilk kez farkına varmıştır.